4 Temmuz 2011 Pazartesi

tutunamayanlar I

İnsanlar hep bir parçamı çalıyor olric.. Okadar sessizim ki beni bir tek sen duyarsın bilirim! Okadar sessizim ki ... Konuşamıyorum, konuşursam ....
Kimin ellerine versem yüreğimi... Kimin ellerine bıraksam içimi; eziliyorum.. Eziliyorum.. Eziliyorum! Beni anlamaya çalışsınlar istiyorum... Kendimle çekişkiye düşüyorum ...utanmadan.. "ONLAR KENDİLERİNİ DAHİ ANLAMAZLAR"DI dimi olric?
Onlar hiç anlamazdı! Bir su damlası olup düş sen avuçlarıma.. düş! ama geçme benden... geçip gitme.. Ben buradayım! bak tam burada.. Zaman hain olric... Zaman zehrini bir de bizim içimize akıtıyor! Özlemlerin en derinini hissediyorum "sen yokken".. Ama sen de buradasın hep dimi...
Ben en olmadığımı düşündüğün anda, kalbim dursa bile seninleyim.
Bir hediyesin bana verilen ve birileri tarafından gönderilen hediyeyim.

Efendimiz..Biz birbirimizi anlayalım yeter.
Onlardan bizi anlamalarını bekleyemeyiz.....
Onlar.. Dediğiniz gibi kendilerini anladılar mı ki?
Efendimiz...
Bu günlerde ne soğuk ülkemizden ne de birbirimizden, bazen gidenlerden bahsedip ağlaşamıyoruz..
Ama kalbinizi o kadar yakından hissediyorum ki.Düşünce demiştiniz..
Beni düşüncelerim yüzünden bırakmazsın değil mi?...
Asla...
Ben sizin varlığınızı yokluğunuzda, sesinizi duyamadığımda, yüzünüzü göremediğimde, elinizi tutamadığımda, sözlerinizi duymadığımda hissediyorsam, o dediğiniz düşünceler, zıtlıklar bizi sadece birbirimize yaklaştıran bir etken olur.Hem bizim tutunanlara ait özelliklerimiz yok ki...
Zıtlıklar, tutunanların hayatının bir parçasıyken ben bir zıtlık sen oluyorum ve sen bir zıtlık ben..
Efendimiz. Sizi o kadar seviyorum ki hakkınızda söylenen her olumsuz düşünce beni biraz daha size bağlıyor.
Siz... Bir lütûfsunuz bana...Öyle kalın. Güzel'ce...
Zıtlıklardı buluşmamızı sağlayan olric...Seviliyorsun!



R.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder