18 Temmuz 2009 Cumartesi

mökkemel olur walla...

bi temizlik görsem,
suya sabuna değmeden.
çeksem elimi eteğimi herşeyden....
har vurup harman savursam neşemi...
7 kat yerin dibinden pörtlesem birden...
löpçük gibi düşüversem uzaydan...
sonra zamanda yürüsem o hızla....
ve aniden kendi önümde düşsem
ağacın altında uyurken....
uyanıp bakakalsam kendime
ve yine aniden yer çekimini buluversem...

13 Temmuz 2009 Pazartesi

hayatım...

aklımın sınırları...
gönlmün kırgınlıkları.....
yer yer sevinçli....
ve sağanak yağmurlu......
duyamadıklarım ve anlamadıklarım....
kararsızlıklar içindeyken de en saçma kararım...

kör bir bekleyiş.....
işkenceyi uzatan bir ümit...
tuzla buz bir sabr taşı...
bir de boş bir kafa tası...
tınnnn........

9 Temmuz 2009 Perşembe

endoplazmik redd-i kulun.

safsızlık katsayıma bakıorm da...
hayat ne çok şey katmış bana..

kimyasal,fiziksel,zihinsel, ve geleneksel
ne çok şeyle yaşamışız iç içe....
hepsinden bir parça eklenir sanmışım..
hepsine bir parça bırakmış....

şimdi tek bi parça kaldı içimde
düşsel yaşayan bir hücre....
bense endoplazmik bir kulum içinde....

8 Temmuz 2009 Çarşamba

başlangıç

gece söndü,
gündüz girdi devreye...

ay durdu yerinde belki ama güneş kapattı yüzünü...

düşünceler kapandı geceyle..
bir daha ki karanlığa kdar düşünemez olduk...


şimdi bir çift gece gezgini çıktık yollara...
yıllara karşı en güçlü araçla....

yolun açık olsun,yoldaş:)
farklı hayatlarda aynı yolun yolcusu..

gölgeden

yalnızlığın sahnesii....
kimsenin sizi göremeyeceği, bulamayacağı, zarar veremeyeceği hissi yaratan, yer yer ölüm kavramıyla özdeşleşmiş güzellik...
sadece sarılan, soru sormayan, ne kadar içinde bulunursanız o derece somutlaşan, somutlaştıkça çoğalan;hiçlik...
yeri geliyor, elimi uzatıp, karanlığı yakalayabileceğime inanıyorum... tutuyorum awucumu, sıkıyorum parmaklarımın arasından taşıyorum...

deniyorum...
ewet!!
şimdi tamam...
karanlığın sahnesi asıl şimdi hoşgeldik... :)